Sayfalar

13 Ekim 2009 Salı

Balkabağı Çorbası


Pazar günü ODTÜ’deki buluşmamızdan sonra kucaklarımızda bebişlerimiz, Yüzüncü Yıl’daki semt pazarına gittik. Tam alışverişimizi yapıp çıkıyorduk ki Nes’le balkabaklarına gözümüz takıldı. Öyle şahaneydi ki renkleri, üstelik soyulmuş, dilimlenmiş. “Alın bizi alın, ister tatlı ister çorba yapın” der gibiydiler. Meğer Nes’te kabak tatlısına bayılırmış. Birer kilo alıp ayrıldık pazardan. Ben bir kilonun hepsiyle tatlı yapsam günlerce tek başıma tatlı yemek zorunda kalacağımdan bir kısmıyla çorba yapmaya ve böylelikle çorba sezonunu açmaya karar verdim. Bu çorbanın baharatsız olanını geçen yıl Meleğime sık sık yapmıştım. Hatta balkabağının mevsimi geçmeden biraz fazlacana alıp buharda haşlamış, püre yapıp buz kalıplarında dondurmuştum. Uzun bir süre hem sabah kahvaltılarında, hem akşamları çorba olarak hem de sebze yemeklerine katarak bebeğime yedirmiştim. Aynısını bu sene de yapacağım tabii.
 



Malzemeler: 400 gr. kabukları soyulmuş, doğranmış balkabağı, 2 küçük havuç, 1 küçük patates, 1 orta boy soğan, 2 yemek kaşığı sarımsaklı zeytinyağ, 1 su bardağı süt, 2,5 su bardağı su, 2 çay kaşığı tuz, 1 çay kaşığı kimyon, 1 çay kaşığı karabiber, ½ silme çay kaşığı muskat (şart değil), karanfil, defne yaprağı.
Yapılışı: Bütün malzemeleri derin bir tencereye koyun. Önce harlı ateşte, kaynayınca kısık ateşte havuçlar yumuşayana kadar pişirin. Karanfilleri ve defne yaprağını çıkarıp blendır’dan geçirin. Koyuluğunu ağız tadınıza göre ayarlayın. Afiyet olsun!

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails